Karaçam, İzmir’de yaşanan depremde yine canların yok olduğunu söyledi. “Deprem öldürmez bina ve bilinçsizlik öldürür” diyen Karaçam, İzmir’deki yıkılan bazı binalarda dükkan genişletmek için kolon kesildiğini belirterek, “Bu bir cinayet, cahillik, Eğitimsizlik ve vicdansızlık. Bu konu ile ilgili ağır cezaların yanında İnsanlarımız bu ve Afet Bilinç Eğitimleri konusunda eğitilmelidir eğitim konusunda destek veriyoruz ve eğitimlere devam ediyoruz ama Vatandaş bu konuda teşvik edilmeli. Bu eğitimin içinde yerel ve Kamu idarecileri olmalı. Yağmur yağıyor sel ve su taşkınları oluyor ama dere yataklarına binalar yapılıyor. Sizce bu konularda bilinçli bir yetkili izin verir bina yaptırır mı?

Büyük dalgalar oluşacak deniyor Marmara’da biz deniz kenarına Okul ve Cami yapıyoruz.

Bence çok iyi düşünmeliyiz” ifadesini kullandı.

Afet durumunda devletin her enkazda arama kurtarma ekibi bulundurmasının zor olduğuna dikkati çeken Karaçam, şunları kaydetti:

“Mesela olası Marmara Depreminde yüz binlerce aramacı gereklidir. Devletimizin yüz binlerce insana maaş vererek bulundurması gerçekten zor. Çözümü zaten var. Gönüllü çalışan ekipleri desteklemek her konuda yardımcı olmak gerekmektedir. Afetlerin 3 aşamasında görev yapan Özellikle Mahalle bazlı çalışmalara dönülmeli. MAG yapılmasına önem verilmeli. Mahalle Afet Gönüllülerini tanıyalım.

Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), yerel örgütlenmenin gerekliliği inancıyla, sayısız can kaybı ve ekonomik kayıplara neden olan 1999 Marmara Depremi’nin ardından, 2000 yılında kuruldu. Afetlere hazırlanmanın ve bir afet durumunda afetlere ilk müdahalenin mahalle düzeyinde gerçekleştiği bilinci ve deneyiminden yolan çıkan MAG yapılanması Türkiye’de afet bilincini artırmayı ve bireylerin afet durumunda “hayatta kalma ve sevdiklerini kurtarmaya çalışma” refleksinin doğru biçimde hayata geçirilmesi için eğitim almalarını hedefledi. MAG yapılanması, mahalle düzeyinde örgütlenen gönüllülere hem eğitim hem de malzeme temin ederek, mahalle düzeyinde afete hazırlık birimleri yarattı. Mahalle Afet Gönüllüleri, bugüne dek bağımsız yapılar olarak mahalle düzeyinde var olan MAG sisteminin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve çok sayıda insana erişmek amacıyla MAG sistemini destekleyen bir yapıya duyulan ihtiyacın sonucu olarak, iş çevrelerinde, üniversitelerde, kamu kuruluşlarında, diğer sivil toplum kuruluşlarında ve basın-yayın kuruluşlarında görev yapan öncü vatandaşların girişim ve katkılarıyla kurulmuştur.”

Uzun vadede, ülkenin depremden etkilenebilecek her bölgesinde MAG programlarının oluşturulması gerektiğini ifade eden Karaçam, “Bunun da ötesinde, bildiklerini aktarmayı, Afet Bilinç eğitimleri vermeye bilinç yaratmayı, Afet alanında yerel çalışmalarla halkı bilgilendirmek ve duyarlılık düzeyini yükseltmek, gönüllü dinamiğini ve kapasitesini geliştirmek, afete karşı etkin bir iletişim ve katılım sağlamak, afet alanında hazırlık ve müdahale standartlarını oluşturmak ve bunları koruyup geliştirmek, yerel grupların kullanabilecekleri kaynakları büyütüp destek ağlarını sağlamlaştırmak, afetelerle mücadelede kamu ve yurttaş işbirliği için bir köprü görevi görmek MAG kendine görev edindiği işlevlerin başında geliyor. Başta Marmara bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’nin afet riski taşıyan tüm bölgelerinde kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.