İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Doğu ve Batı Almanya’da Berlin şehrini ikiye bölen Berlin Duvarı’nın yıkılışının üzerinden 31 yıl geçti. 155 kilometre uzunluğundaki duvarın yıkılması, Doğu Avrupa’da komünizmin çöküşünü ve Soğuk Savaş döneminin bitişini simgeledi.
Peki 28 sene ayakta kalan bu duvar neden inşa edildi? “Utanç Duvarı” olarak da adlandırılan Berlin Duvarı’nın yıkılması dünya için ne ifade ediyor?
Berlin Duvarı neden inşa edildi?
İkinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Almanya, Haziran 1945’te Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği (SSCB) tarafından dörde bölündü. Kısa bir süre sonra aynı ideolojiye sahip olan Batı ittifakı yönetim birimlerini birleştirerek Federal Almanya Cumhuriyeti’ni (Batı Almanya) kurdu. Komünizmi savunan Sovyetler Birliği ise bunun üzerine kendi yönetim bölgesinde Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ni (Doğu Almanya – DDR) kurmaya karar verdi.
Ekonomisi sosyalizme dayanan ve otoriter siyasi yönetimi benimseyen Doğu Almanya çok gelişmedi. Birkaç sene içerisinde refah seviyesi yüksek olan Batı Almanya’ya kaçışlar başladı. 1949-1961 yılları arasında özellikle de eğitimli ve kalifiye gençlerden oluşan 3 milyondan fazla kişi Doğu’dan Batı’ya göç etti. Demokratik Almanya Cumhuriyeti, Doğu Almanya’da yaşayanların Batı’ya geçmelerini önlemek amacıyla 13 Ağustos 1961’de Berlin Duvarı’nın inşasına başladı.
“Demir Perde”yi aşmaya çalışanlar oldu mu?
Berlin Duvarı’nı aşmak isteyen Doğu Almanlar, tünellerden ev yapımı balonlara kadar pek çok yöntem denedi. Yaklaşık 5 bin kişi Batı Berlin’e geçmeyi başardı, ancak herkes onlar kadar şanslı değildi.
Berlin Duvarı nedeniyle, kaçmaya çalışırken kasıtlı ya da kasıtsız hayatını kaybedenlerin sayısı kesin olarak bilinmiyor. Ancak Almanya’daki Yakın Çağ Tarihi Merkezi (ZZF) ve Berlin Duvarı Anıtı’na göre, duvarı aşmaya çalışan en az 140 kişi yaşamını yitirdi. Bu insanların çoğu vurularak, bazıları ise kaza sonucu öldü. Bir kısmı da kaçma girişiminin başarısız olmasının ardından intihar etti.
Kaçmaya çalışırken hayatını kaybeden ilk kişi Ida Siekmann oldu. Duvarın geçtiği Bernauer Sokağı’nda oturan Ida’nın penceresi Batı Almanya’ya bakıyordu. Ida, duvarın inşa edilmesinden kısa bir süre sonra 22 Ağustos 1961’de, üçüncü kattaki apartmanından aşağı önce yorgan ve kişisel eşyalarını attı. Daha sonra itfaiye ekiplerinin atlama yatağı açmasını bekleyemeden kendini aşağı bıraktı. Kaldırıma düşen kadın ağır yaralandı ve hastaneye varamadan hayata veda etti.
Listede göze çarpan bir diğer isim de, duvarın yapılmasından sonra ilk kaçanlardan biri olan Doğu Alman askeri Conrad Schumann. Schumann’ın dikenli teller üzerinden atlarken fotoğrafı çekildi ve bu, Soğuk Savaş’ın en bilinen fotoğraflarından biri haline geldi. Schumann’ın ünlü kaçış anının daha sonra heykeli yapıldı.
Berlin Duvarı’nın son mağduru ise, 8 Mart 1989’da hayatını kaybeden Winfried Freudenberg. Mühendis Winfried ve eşi, ev yapımı bir balon ile sınırı geçmek istedi. Çiftin polise yakalanması ile balona sadece Winfried binebildi. Batı Almanya’da bir parkta cansız bedeni bulunan Winfried’in balondan düşerek öldüğü tahmin ediliyor.