Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden sosyal medya uygulaması Instagram üzerinden istifasını duyuran Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın metnindeki “sonumuz hayrolsun”, “at izi it izine karıştı” ifadelerine dikkati çekti.
Davutoğlu, “Af falan da talep etmiyor aslında Berat Bey, hesap soruyor. Sitem ediyor. Sonumuz hayrolsun diyerek Berat Bey, bir felaket bıraktığını dile getiriyor. Berat Bey’in bu mektubunda üstü kapalı bir meydan okuma var” dedi.
Kanal 42 televizyonunda yayınlanan Sümen Altı programına konuk olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gazeteciler M. Enes Turbil, Emre Özgül ve Bekir Akkaş’ın sorularını yanıtladı.
“İlkokul öğretmeni olsaydım diplomasını vermezdim”
“Bir ilkokul öğretmeni olsaydım, Berat Bey’in yazdığı metni ilkokul öğrencisi yazsaydı diplomasını vermezdim. Böyle bir rezalet olamaz” diyen Davutoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Eğitimde ve kültürde yol alamadık’ diyor. Nasıl alabilirler bu halde? Ekonomiye ha deyip getirdiğiniz bakanın daha Türkçe kullanabilme yeteneği yok” şeklinde konuştu.
“Berat Bey’in bu mektubunda üstü kapalı bir meydan okuma var”
Berat Albayrak’ın istifa şeklinin yüz karası bir durum olduğuna da değinen Davutoğlu, “İstifa makama yapılır. Af talep edildiği söyleniyor. Af falan da talep etmiyor aslında Berat Bey, hesap soruyor. Sitem ediyor. Sonumuz hayrolsun diyerek Berat Bey, bir felaket bıraktığını dile getiriyor. ‘Bakalım siz ne yapacaksınız’ demek istiyor. Berat Bey’in bu mektubunda üstü kapalı bir meydan okuma var. Sonumuz hayrolsun, at izi it izine karıştı ifadesini Berat Bey, bana veya başka kimseye söylemedi. Bunu cumhurbaşkanına söylüyor. Kendi damadı da olsa cumhurbaşkanının onurunu korumak bizim görevimizdir. Kendi damadı da olsa kimse cumhurbaşkanına karşı böyle bir hakarette bulunamaz” dedi.
“Arkamdan bir komplo çevrildi”
Kendisinin istifa süreci ile Albayrak’ın istifasını karşılaştıran Davutoğlu, “Herkes istifa kalitesinin farkını gözetsin. Şimdi bizi eleştirenler bilsin. Arkamdan bir komplo çevrildi. Trol çeteleri harekete geçirildi. Her türlü iftiralar için her türlü şey yapıldı. Yurt dışından harekete geçirilenler oldu. Ben, tüm bunlara rağmen 1 hafta boyunca hiçbir açıklama yapmadım. Sayın Cumhurbaşkanı ile konuştum, baktım ki birlikte yol yürümemiz mümkün değil önce Sayın Cumhurbaşkanı’na istifamı sundum, sonra da kamuoyuna açıklama yaptım. Devlet ahlakı, bunu gerektirir” diye konuştu.
“Berat Bey, çıkıp bu istifayı ben yapmadım dese, aksini kimse iddia edemez”
“Türkiye, Berat Bey’in sesinden bir istifa ve af talebi duymadı. Sayın bakan, şu an meçhulde. Berat Bey, çıkıp bu istifayı ben yapmadım dese, aksini kimse iddia edemez” diyen Davutoğlu, Albayrak’ın istifası ve Soylu’nun istifa girişimi karşısında Erdoğan’ın tavrını şu sözlerle eleştirdi:
Kendisine kim olursa olsun istifayı şantaj olarak kullanan birini bir dakika bile görevde tutmaması gerekir. Akşam istifa sunuldu mu, karar için 27 saat sonrası beklenilmez. Cumhurbaşkanının anında istifayı kabul etmesi ve istifa talebini sunan bakanları kapının önüne koyması gerekirdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa talebi de böyle değerlendirilmeliydi. Ben olsaydım, istifasını sunan bakanlara böyle bir muamele gösterirdim. En güvendiğim bakan da olsa böyle yapardım. Başka türlü liderlik yapılmaz.
“Olayı bu noktaya getiren Berat Bey’in cahilliği değil mi? Peki kabahat kimde?”
Bir bakan istifa sunarak ‘Aman bizi bırakma kampanyası ile’ başarıya ulaşırsa, ulaşıldı da ikinci bakan da aynı yolu denemeye kalkar, kalktı da. Cumhurbaşkanlığı makamı, istiskal edilecek bir makam değildir. Ayrıca özensiz de konuşulmaz. ‘At izi it izine karıştı’ demiş Berat Bey. Ne demek bu? ‘Allah, sonumuzu hayreylesin’ de demiş Berat Bey. Olayı bu noktaya getiren kim? Berat Bey’in cahilliği değil mi? Peki kabahat kimde? Berat Bey’i o göreve getiren cumhurbaşkanında”
Bahçeli’ye 17.25 ayarlı saat göndermesi: O günkü ve bugünkü yolsuzlukların hesabını bir yerde sorması gerekir
Samimi MHP seçmeninin, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye 17-25 Aralık ile ilgili bir soru sorması gerektiğine de vurgu yapan Ahmet Davutoğlu, “Bahçeli’ye koalisyon görüşmeleri için gittiğimde saatini 17.25’e ayarlamıştı. MHP seçmeninin Bahçeli’ye ‘17-25, hükümete mi yoksa yolsuzluklara karşı mı yapılmış bir operasyondu’ diye sorması lazım. Cevap yolsuzluk ise Sayın Bahçeli’nin o günkü ve bugünkü yolsuzlukların hesabını bir yerde sorması gerekir. Görünmeyen, hangi anlaşmaların yapıldığını bilmediğimiz bir iktidar ile karşı karşıyayız. 17-25 Aralık dosyalarının açılmasını isteyen Bahçeli şimdi susuyor. Çünkü AK Parti ve MHP arasında gerçekten çok gizemli bir ittifak var. Kendisi nerede? Devlet itibarını korumak bu mudur? Bahçeli, 17/25 Aralık’ı yolsuzluğa karşı operasyon olarak görüyordu” dedi.
Kanal İstanbul konusunda uyardım
Kanal İstanbul üzerinden devlet projesine karşı çıktığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da destek çıkan Davutoğlu, “Ne zamandan beri kutsal oldu Kanal İstanbul projesi. Bu proje İstanbul’a hakarettir. Kanal İstanbul Projesi İstanbul’a ihanettir. Bu projenin doğru olmadığını başbakanlık yaptığım dönemde de Sayın Cumhurbaşkanı’na söyledim. Sonrasında rapor da verdim” dedi.