MHP Yalova İl Başkanı Namık Öz, CHP İl Başkanı Mehmet Gürel’in 1 Mayıs İşçi Bayramı açıklamasında “Bütün bu acınası ekonomik durumumuzun sorumlusu AKP ve minik destekçisi MHP’nin yarattığı tek adam rejimidir” sözlerine tepki gösterdi.
ÖZ, ““İktidarın uysal ortağı, iktidarın minik ortağı gibi siyasi usluba yakışmayan sözlere karşı bir kaç cümlem var. Vallahi ben bu zamana kadar hiç Uysal ‘Bozkurt’ görmedim. Göreniniz varsa söyleyin. En uysalımız ‘Dağ’ gibi. Uğraşın uğraşabilirseniz. Minik ortak öyle mi… Size Ülkücü teşkilatları anlatırsam minik dilinizi yutarsınız” dedi.
Öz, Gürel’in açıklamasına sosyal medyadan yanıtladı. “Koca yüreki minik Bozkurt’larla Turan yolunda” başlıklı bir yazı kaleme alan İl Başkanı Öz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sözlerime Temel fikir kaynağımız olan Türklük gurur ve şuuru İslam ahlak ve fazileti diyerek başlıyor ve Türk-İslam aleminin Ramazan ayını kutluyor saygılarımı sunuyorum.
Temel felsefemiz insan sevgisi ve haysiyetine sonsuz saygıdır. Türk Milletinin karekteri, ne başkalarına uşak olmayı, nede başkalarını uşak olarak kullanmayı asla kabul etmemektedir.
Bizler, insanları Allah’ın birer kutsal emaneti olarak görürüz.
Bu yüzden gönüllerimiz, insan sevgisi ve insan haysiyetine sonsuz saygı ile doludur.
Milletimizi ve ülkemizi bölüp yıkmak isteyen her türlü yabancı ideolojilerin panzehiri “TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ” ideolojisidir.
Amacımız yurttaşlarımızı din, mezhep ve ırk farkı gözetmeksizin kucaklamak, sevmek, insanca yaşam şartlarına kavuşmuşturmaktır.
Millet ve Ülke bütünlüğümüzü bozacak her türlü Sınıfçı, Mezhepçi ve ırkçı sistemlerin amansız düşmanıyız.
SINIFÇI, Sosyalizme, kapitalizme bunların birer sapması olan kominizme, faşizme ve nasyonel sosyalizme karşı sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız. Başka ülkerin bir kültür ve tarih ürünü olan bütün yabancı ideolojilere karşıyız. Ve bu yabancı ideolojilerin “TÜRK DEVLET” felsefesinde asla yeri yoktur. Türk Milliyetçiliği her türlü sınıf iktidarına karşı çıkmaktadır.Milleti ayrıştıran sınıfçılığa karşı çıkıyoruz. Biz milletin altı sosyal dilimden oluştuğuna inanıyoruz. Bu sosyal dilimler;
A: Köylü
B: İşçi
C: Serbest meslek mensubu.
D: Esnaf
E: Memur
F: İşveren
Mecliste bütün bu sosyal dilimlerin temsil edilmesi gerektiğine inanırız. Bu vesileyle Milli bütünleşmenin sağlanacağı gibi Milli demokrasinin temin edileceğine de inanırız. Bu altı sosyal dilimin kendi içlerinde teşkilatlanmalarını ve bunların kendi bünyelerinde oluşturacakları tasarruf ve yatırım sandıkları vasıtasıyla üretime katılmalarını ve sosyal refahın tabana yayılmasını sağlamayı amaçlarız. Bu sistem ile bütün sosyal dilim mensupları çalıştıkları fabrikanın ve işyerinin mülkiyetine, yönetimine ve karına ortak olacaklarını amaçlarız. Laçkalaşmış ikili karma ekonomik sisteme çeki düzen verecek bu sektöre bizler “MİLLET SEKTÖRÜ” diyoruz.
MİLLET Sektörünün temeli sanayi mülkiyetinin üretim araçları sahipliğinin yaygınlaştırılmasıdır. Millet sektörünün temeli, vatandaşın tasarruflarının bir sandıkta biriktirilerek büyük sermayeler halinde ve birikim sahipleri tarafından kontrol edilerek yatırıma dönüştürülmesi ve karın birikim sahiplerine dağıtılmasıdır.
Bu bağlamda, işçi-işveren arasındaki zıtlaşma ve çekişmelerin önüne geçmeyi yani emek-sermaye barışı amaçlanmaktadır.
Temel prensibimiz; emeğe hak ve saygı, sermayeye güvendir.
Kalkınma modeli olarak her türlü taklitçiliği reddeden, çağdaş medeniyete ve refaha ulaşma yolunda tüm milli dinamizmizi ve potansiyelimizi seferber ederek Türk Milletini çağlar üzerinden aşırarak hedeflerimize ulaşmak amacımızdır. Bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Başbuğ Alparslan Türkeş in izinden Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin liderliğinde Kızılelma’ya yol alırken siz hala minik hesaplar peşindesiniz. İktidarın Uysal ortağı, iktidarın minik ortağı gibi siyasi usluba yakışmayan sözlere karşı bir kaç cümlem var. Vallahi ben bu zamana kadar hiç Uysal ‘Bozkurt’ görmedim. Göreniniz varsa söyleyin. En uysalımız “Dağ” gibi. Uğraşın uğraşabilirseniz.
Minik ortak öyle mi… Size Ülkücü teşkilatları anlatırsam minik dilinizi yutarsınız.
Keşmirden kabile, Alma Atadan Bişkeke, Baküden Karabağa, Tebrizden Kerküke, Türkmen dağından Gümilcineye, Rafoviçten Komrata, Bükreşten Saraybosnaya, Almanyadan Avustralyaya, Sibiryadan Güney Afrikaya, İngiltereden Kanadaya, Fransadan Amerikaya kadar büyük bir coğrafyada faaliyet gösteren böyle muazzam bir teşkilat karşısında dünya şaşkınlığa düşenlerle, minik dilini yutanlarla dolu. Bu yüzden pkk sevici sosyalist enternasyonalcilerin baskısı ile Avrupada “ÜLKÜ OCAKLARI” yasaklanmak isteniyor.
Kalbimizdeki imanı, Rehberimiz Kuran’ı, hedefimiz Turan’ı yasaklamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.
“NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE”
Kalın sağlıcakla…”