Bugüne kadar gerek kıyı kanunu gerek toprak yasası gibi bir sürü yasal engeller dolayısıyla bir tane bile Organize Sanayi Bölgesi kurulamayan Yalova’da Çiçekçilik, Islah, İMES, Avrasya, Gemi İhtisas, Taşıt Yan Sanayi ve Kalıpçılar adı altında 7 organize sanayi bölgesi (OSB) kurulmaya çalışılması Yalovalılar’ı endişelendiriyor. Projeler hakkında yeterince bilgilendirilmeyen Yalovalılar ister istemez; ‘Nereden çıktı bu OSB’ler?’ diye soruyor.
Son dönemde yaptığı uyarı ve açıklamalarla Yalovalılar’ın duygu ve düşüncelerine rehber olan Demokrat Parti İl Başkanı Ahmet Özsümer, OSB’ler hakkında Yalova Şerit Gazetesi’ne özel açıklamalar yaptı, çeşitli sorular yöneltti.
“Sağlıklı bir planlama yapıldı mı?”
Yüzölçümü olarak Türkiye’nin en küçük ili olan Yalova’da bu kadar kısa sürede ve yine bu kadar sayıda OSB’nin kurulmasının, kurulacak OSB’lerin birbirlerine ve yaşam alanlarına bu denli yakınlığının, depremselliğin, doğal kaynakların yeterliliğinin, Yalova’nın ihtiyaçlarının ve gelecek planlamasının ve daha birçok konunun yeterince araştırılmadığına ve OSB’lerin oldu-bittiye getirildiğini ifade eden Özsümer, “Daha kendileri bile ne olmak istediğini bilmeyen OSB’lerle karşı karşıyayız. Düne kadar İhtisas OSB olmak istediklerini ifade eden OSB’lerin bugün; ‘Birleşelim Karma OSB olalım’ dedikleri hatta başvuruda bulunduklarını duyuyor, biliyoruz. Bu kadar küçük bir alanda bu kadar çok OSB nasıl olacak? Yalova’da bu kadar çok OSB’ye ihtiyaç var mı?
Yıllardır bu şehrin insanları Yalova’nın eğitim ve turizm kenti olması için verdikleri mücadele ve emekler bir kenara atılıp, İstanbul’dan uzaklaştırılan sanayi tesislerinin işgaline göz mü yumulanacak? Yalova geleceğin Dil Ovası mı olacak?” şeklinde sorularını sıraladı.
“Ucuza arsa alıp kat kat fazlasına satılıyor”
İzmir otoyolunun ilimizden geçmesi ve Osmangazi köprüsünün tamamlanması üzerine başlatılan operasyon, etap etap ilerlediğine dikkat çeken Özsümer, “Yalova’nın verimli tarım alanları yok ediliyor. Özel bir iklime ve toprağa sahip Yalova, yıllarca yanı başındaki İstanbul’un gıda ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılardı. Herkes Yalova’yı ürettiği tarım ürünleri ve çiçekleri ile tanırdı. İzmir otoyolunun ilimizden geçmesi ve Osmangazi köprüsünün tamamlanması üzerine başlatılan operasyon, etap etap ilerliyor. Yalova’nın verimli tarım alanları kamulaştırılıyor. Arazi toplamalarının ardından 1/50 binlik plan ile tarım alanları Sanayi alanlarına dönüştürülüyor. Yetmiyor İhtisas OSB ad altında şirin ve zararsız gösterilmeye çalışılan OSB’ler bir anda Karma OSB’ye dönüştürülüyor. İtirazlar görüşülmeden Yalova halkı yok sayılıp bilgilendirilmeden, izni ve onay alınmadan kazmalar vurulmak isteniyor. Alelacele temeller atılmaya başlanıyor. Hafriyat alanı olmadığı için göller hafriyat doldurulmaya başlanıyor. Kamulaştırma perdesi altında 1’e kamulaştırılan araziler, Sanayi alanı denilenerek 100’e 1000’e katlanan fiyatlarla satılmaya çalışıyor. Alan çıkmayınca ‘Karma OSB yapalım, parası olan herkes ne yaparsa yapsın gelsin’ deniliyor” cümleleri ile çarpık giden süreci özetledi.
“Üniversitenin, turizmin neden sabote edildiği şimdi daha iyi anlaşılıyor”
Yalovalılar’ın 2000 yılında gerçekleştirdikleri bir kongre ile hayalini kurup hayata geçirmek istedikleri Eğitim-Turizm Kenti Yalova hedefinden son yıllarda bilinçli olarak uzaklaştırıldığına işaret eden Özsümer, “Bugün geriye dönüp baktığımızda bazı şeyler daha net görünüyor. Üniversitenin, turizmin neden sabote edildiği şimdi daha iyi anlaşılıyor. Aynı yıl kurulan Karabük Üniversitesi alıp başını giderken Yalova Üniversitesi’nin hali orta da. Asırlardır sağlık turizmine ev sahipliği yapan Atatürk döneminde yeniden can bulan Termal Kaplıcaları’nın yıllardır neden hak ettiği desteği neden görmediğini anlayabiliyoruz.
Eğitimde, sağlık turizmin de arzulanan noktalara ulaşmış bir Yalova’da OSB’lere ihityaç olmayacaktı. Üreten ürettiğini değerinde satan çiftçinin ata toprağını kamulaştırma adı altında elinden alamayacaklardı. Yalova’nın yıllarını, Yalovalılar’ın emeğini alın terini, hatta geleceğini elinden çalanlar şimdi Yalova’nın sahibi gibi davranıyor. O kadar da rahatlar ki, Yalova’nın seçilmişine, halkına emirler yağdırabiliyorlar” sözleriyle gizli gerçeklere ışık tuttu.
“Fay hattı üzerine 2 yeni santral kurulması ne kadar bilimsel?”
1999 Marmara Depremi’nde fay hattının üzerine kurulu AKSA’daki akrilonitrilin depolarının yıkılıp zehirli gazların ve sıvıların toprağa, suya ve havaya karıştığının bilinmesine rağmen kurulmak istenen OSB’ler için 2 adet Jeotermal Enerji Santrali ihalesine çıkılmasının ne kadar bilimsel olduğunu sorduklarını, ancak hiç kimseden yanıt alamadıklarının altını çizen Özsümer: “Islah OSB kurabilmek için üç kez ÇED süreci başlatıldı. Yalova Platformu’nun açtığı itiraz davaları üzerine mahkemeler üç kez iptal kararı verdi. Üç mahkeme kararına rağmen 4’üncü defa müracaat ediliyor. Bu neyle izah edeceğiz?
AKSA’daki termik santrale ilave olarak, Fay hattı üzerine 2 yeni santral kurulması ne kadar bilimsel? Ege Bölgesi’nde jeotermal enerji santrallerinin yaşam ve tarım alanlarında neden oldukları tahribat tüm gerçekliği ile ortadayken, Yalova’ya aynı kaderi kim reva görüyor? Tüm bunlar neden sessiz sedasız gerçekleştiriliyor? Yalovalılar’dan neden gizleniyor? Bilenler ise neden sessiz kalıyor?” diyerek içimizdeki OSB işbirlikçilerinin varlığına dikkat çekti.
“Hafriyatınızı nasıl tarım alanlarına göletlere dökersiniz?”
Yalova’nın yer altı ve yer üstü kaynaklarının uzaktan talimatla yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan DP İl Başkanı Özsümer, “Tüm bunlar organize işler. Bu kadar OSB yapacağız diyeceksiniz, ama bir tane hafriyat alanı belirlemeyeceksiniz. Hafriyatınızı nasıl tarım alanlarına göletlere dökersiniz? Şimdi ırım-kırım hafriyat alanı aranıyor.
Onca OSB’nin su ihtiyacını nereden nasıl karşılayacaksınız? Bir tanesi çıkmış aklımızla dalga geçer gibi ‘Yağmur suyu ile karşılayacağız’ demiş. Gökçe Barajı artık Yalova halkına yetmez oldu. Sizin içinde bir de baraj yapalım mı, ne dersiniz?” sorularını yönelterek, plansızlığa dikkat çekti.
“İstihdam yalanlarını biz tersanelerden biliyoruz”
Bazı sektörlerin önünün bilerek kesilmesi sonucu istihdam sorunlarının yaşandığı Yalova’da gençlerin ve zor durumdaki halkın OSB’ciler tarafından iş bulma vadiyle kandırılmak istendiğini belirten Özsümer, “Hatta şimdiden bazı siyasilere, gençlere iş sözü vermeleri yönünde güvence verildiğini biliyorum. Ama istihdam yalanlarını biz tersanelerden biliyoruz. Dilovası’ndan İstanbul’dan kovulduğu için Yalova’daki X OSB’sine gelecek olan sanayici sanki mevcut işçilerini işten mi çıkaracak ki, gelip Yalova’dan işçi alsın? Tersanelerde olduğu gibi gemilerle servislerle işçisini Yalova’ya getirip götürecek. Bir iki tane Yalova’dan işçi alırsa oh ne âlâ! Onlara da ödenen ücretleri, tanınan hakları biliyoruz.
Şimdi Ticaret ve Sanayi Odası, Valilik, Özel İdare ortağınız. Ta ki OSB kurulana kadar. OSB kurulup işiniz bittikten sonra kimseyi tanımayacaksınız. Tıpkı tersanelerin yaptığı gibi. Kente, kentin ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına hiçbir olumlu katkınız olmayacak. Yalovaspor’un kapısının nerede olduğunu bile bilmeyeceksiniz?
Sadece işgal ettiğiniz topraklarımız, kirlettiğiniz havamız, suyumuz, çaldığınız geleceğimiz Yalovalılar’a kâr(!) olarak kalacak. Çok geç olmadan Yalovalılar, havalarına, sularına, topraklarına, dahası kendilerinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkmalılar” diyerek sözlerini noktaladı.
HABER: Resul Morgül