TEMA Vakfı Yalova gönüllüleri “Erozyonla Mücadele Haftası” etkinlikleri kapsamında Türkiye Çöl Olmasın sloganı ile Toprak Yürüyüşü gerçekleştirdi.
TEMA Vakfı bu yıl ‘’İklim Krizi, Çölleşme, Kuraklık ve Su” ilişkisine odaklanarak düzenlenen etkinliklerinden biri olan TOPRAK YÜRÜYÜŞÜ Hayrettin Karaca Heykeli önünden başladılar, Yürüyüşe Çınarcık Gülkent İlkokulu öğrencileri ve sorumlu öğretmeni ve aynı zamanda Çınarcık İlçe Sorumlusu Olan Orçun Emrah Eren ile İl Yönetim ekibi ve gönüllüler katıldı. Yürüyüşe Yalova Barosu Başkan ve Çevreci Avukatlar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü Çevre Müdürlüğü Yönetici ve personeli, Yalova İl Özel İdaresi , Yalova İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İş Yeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Müdür ve personeli ve Kent Konseyi de eşlik ederek destek verdiler.
Gönüllüler ellerinde bayraklar ve dövizlerle Atatürk Caddesindeki Toprak Dede Hayrettin Karaca Heykeli önünde başlayan yürüyüşe Yürüyen Köşke kadar devam ettiler. Türkiye Çöl Olmasın sloganı atarak yürüyen öğrencilere vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi ve alkışlarla tempo tuttular.
Yürüyen Köşk de bulunan alanda kurulan standa Erozyonla Mücadele farkındalık broşürleri dağıtıldı.
TEMA Vakfı Yalova İl Temsilcisi Arzu Demir burada yaptığı açıklamada insan faaliyetlerinin neden olduğu ekolojik tahribatların ve bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehdit olan iklim krizinin şiddetinin artması nedeniyle Erozyonla Mücadele Haftası’nda bir kez daha “Türkiye Çöl Olmasın” mesajıyla; iklim krizi, erozyon, çölleşme ve kuraklığın ülkemizdeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyoruz dedi. Çölleşme ile ilgili sözlerine devam eden DEMİR, Ülkemizin önemli bir bölümünün çölleşme riski altında, “Çölleşmenin en önemli sebeplerinden biri de erozyon. İklim kriziyle artan şiddetli yağışlarsa erozyonu artırarak topraklarımızı yok ediyor. Ülkemizde her yıl 642 milyon ton toprak erozyona uğruyor”, Her yıl olduğu gibi bu yıl da stand çalışmaları – toprak yürüyüşleri ve eğitimler ile bu haftayı geçiriyoruz” dedi.
SU konusunda açıklamasına devam eden DEMİR “İklim krizine dur demezsek sıcak hava dalgaları sıklığını ve şiddetini artıracak, buna bağlı olarak su varlıklarımız giderek azalacak. Bugün kişi başına düşen 1.347 m 3 su miktarı ile su kıtlığı çeken bir konumda olan ülkemizin, nüfus artışı ve su potansiyelindeki azalma ile birlikte 2030 yılından önce su fakiri bir ülke konumuna geleceği öngörülüyor. Yapılan araştırmalar, 2070 yılına gelindiğinde Akdeniz Havzası’nın en büyük gölü olan Beyşehir Gölü başta olmak üzere ülkemizin birçok su varlığının yok olacağını gösteriyor.
İklim Kriziyle Mücadele İçin Toprağı Korumalıyız
Toprak; atmosferden karbonu alan bitkilerin yaşam alanı olmasının yanı sıra en büyük karbon deposudur. Bu nedenle iklim krizinin etkilerini azaltan çözümlerin odağında toprağın korunması yer alıyor. İklim kriziyle mücadele için toprağı korumak hepimizin görevi. “Sera gazı salımının 2030 yılına kadar en az %35 oranında azaltılması, kömür başta olmak üzere fosil yakıt kullanımına son verilmesi ve toprak varlığımızın korunarak çölleşme ile mücadele edilmesi konusundaki çağrımızı yineliyoruz” tüm karar vericilere sesleniyoruz” dedi.