”YALOVA’YI KİMYA SANAYİNE KARŞI SAVUNACAK 1000 GÖNÜLLÜ ARANIYOR!” « Yalova Şerit

SON DAKİKA

”YALOVA’YI KİMYA SANAYİNE KARŞI SAVUNACAK 1000 GÖNÜLLÜ ARANIYOR!”

Bu haber 26 Kasım 2020 - 16:41 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Yalova’nın çevre sorunlarına duyarlı sivil toplum kuruluşları ile kentte yaşanan çevre sorunlarını gündeme taşımak, sorunların çözümünde birlikte mücadele eden Yalova Platformu STK başkanları ve gönüllüleri Cevdet Aydın Parkı önünde basın açıklaması yaptı.

İşte Yalova Platformu’nun yaptığı basın açıklaması:
”Yalova’yı Kimya Sanayine Karşı Savunacak 1000 Gönüllü Aranıyor. Bin gönüllü, eylemlerde çocuklar gibi şendik;
Bin gönüllü o gün dev gibi bir kimya sanayini yendik!
”BÖLGENİN GELECEĞİ TEHLİKEDE”
Kılıçlara, silahlara karşı değil tüm bölgenin geleceğini tehlikeye atan kimya sanayine ve yarattığı ölüm tehlikesine karşı mücadele ediyoruz.
Bin gönüllü arıyoruz.
Niye; Yalova küçük çernobil olmasın diye.
Niye; Kimya sanayii çocuklarımızın katili olmasın diye.
Niye; Yalova tekrar bataklık olmasın diye.
Niye; Çocuklarımıza ve torunlarımıza temiz bir çevre bırakmak için.
”KAFAYI KUMA SOKMAKLA EŞDEĞER!”
Yalova Kimya Sanayi ( YALKİM) OSB 3 kez mahkeme kararlarıyla durdurulmuş olmasına rağmen yeni bir ÇED raporu hazırlayarak gene karşımıza çıkmış durumdadır. 3 kez başardık, 4 kez gene başaracağız. Mahkemenin YALKİM i durdurma sebepleri olan depremsellik, deprem sonrası oluşabilecek tsunamiler, çevreye yaydığı zehirli gazların doğrudan Taşköprü üzerine gitmesi, sağlık koruma bandındaki sorunlar, tarım alanları ile ilgili olumsuzlukladır ve diğer eksiklikler. 3 kez durdurulan bu girişimi 4. kez karşımıza çıkaranlar acaba hangi soruna çare buldular; depreme mi, tsunamiye mi veya zehirli gazları Taşköprü üzerine taşıyan bölgenin meteorolojik koşullarına mı? Bir takım ısmarlama raporlarlarla bu sorunların olmadığını kanıtlama çabalarının beyhude teşebbüsler olduğunu, kafayı kuma sokmakla eşdeğer olduğunu önümüzdeki mahkeme sürecinde görecekledir.
”DEVASA BİR KİMYA SANAYİ OLUŞTURULMUŞ!”
17 Ağustos 1999 Depremi’nde söz konusu OSB yapılanması içindeki tesislerden biri olan AKSA Fabrikasında meydana gelen zehirli kimyasal sızıntısını (Elyafın hammaddesi olarak tesiste depolanan Akrilonitril hammadde tanklarının depremde hasar görmesi sonucu sızmıştır) insanların yakınlarını enkaz altında bırakıp kaçmak zorunda bırakılmalarını unutmadık. Bu depremden sonra bölgeden taşınması gündeme gelen kimya tesisi bölgeden taşınmak bir yana sürekli büyüme refleksi geliştirmiştir. Karbon elyaf tesisi kurmuş, kömürlü termik santral inşa etmiş, sürekli kapasite artışları yaparak depremselliği yüksek, deniz içindeki faylar sebebiyle tsunami riski bulunan, depremde yüzey kırıklarının oluştuğu, içinden kara yolu geçen, insan yerleşimlerinin bulunduğu bölgede devasa bir kimya sanayii oluşturmuş ve sürekli daha daha büyümek istemektedir.
”YAZAN RAPORLAR HALA ELİMİZDE!”
YALKIM OSB ilk kurulduğunda amaçlarının sadece mevcut kimya tesislerini ve kaynakları daha verimli kullanmak olduğunu, bu bağlamda tesislerde herhangi bir değişiklik yapılması planlanmamakta olduğunu yazan raporlar hala elimizdedir. Ama gelinen nokta göstermektedirki bu taahüt daha şimdiden ihlal edilmiş (bakınız DowAKSA karbon elyaf kumaş dokuma tesisi, Hidrojen Peroksit tesis kapasite arttırımı, vs). Bununla da kalınmamış, mahkemece defalarca durdurulan bu OSB girişimi, sanki hiçbir şey olmamış gibi OSB alanı içinde ruhsat vermeye, yatırım yapmaya ve diğer yatırımcılara çağrı yapmaya devam etmiştir.
”DAVAYI ÖNCE KAZANDIK, YİNE KAZANACAĞIZ”
Bu kimyasal aşkındaki tehlikeyi bizler görüyoruz. Artık burada yapılanlar sağlıklı çevrede yaşam hakkımızın ötesinde doğrudan yaşam hakkımızı tehdit eder boyutlardadır.
Yalova halkına çağrımızdır, gelin bu davaya katılın, hep birlikte mücadele edersek karşımızda hiçbir güç duramaz. Davayı daha önce kazandık, yine kazanacağız.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.