GEÇİM DÜNYASI
SMMM Ekrem EKMEKCİOĞLU
ekmekcioglu11@hotmail.com
EMPERYALİZM
18. yüzyıl sonrasında, sanayi devrimi ile yeni bir çehreye bürünen emperyalizmin, bundan sonraki gerçek silahı kapital ve kapitalizm olmuştur. İlkel, feodal ve yarı feodal toplumları yarı ve tam sömürge şekline dönüştürerek, hem o toplumları Dünya var oldukça mahkum olacakları açlığa, yokluğa, sefalete sürüklemiş ve hem de sömürüsünü devam ettirecek olan, ora insanlarının öz varlıkları olan değerlerini ve birikimlerini kendi topraklarına ve ahalisine aktarmıştır. Hazin olan!, bu işlemlerde, kraldan çok kralcı kesilen, yerli işbirlikçileri kolayca bulabilmesidir.
Çok zengin yer altı ve yer üstü kaynakları bulunan Orta Doğu, Kuzey Afrika ve en sonunda da stratejik Filistin bundan nasibini almıştır. Daha sonralarında bazılarının kahramanlık yaptığı, O’nun da kendisini özel olarak ödüllendirdiği “İsrail devletini” emperyalizm tüm Arap ülkelerinin başına “Jandarma gücü” olarak dikmiştir.
Sıra Anadolu’ya gelince, iş değişti. “GÜNDÜZ ELİNDE FENERLE SOKAKTA ADAM ARAYAN” insanların yaşadığı, “GEL NE OLURSAN OL YİNE GEL”, “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ” diyen insanların yetiştiği, ÖZ’ÜNDE BARIŞ OLAN, UYGARLIKLAR BEŞİĞİ, İNSANLIK ALEMİNE İNSANLIK ERDEMLERİNİN ÖĞRETİLDİĞİ güzel ANADOLUM İNSANI, emperyalizmin ipliğini pazara çıkardı. Ona asla unutamayacağı bir tokat attı.
Yüzyıl öncesinden Orta Doğuya çökmüş, sonrasında Anadolumuz’a yönelmiş olan emperyalizmi “ANAYURDUMUZ” Anadolu’dan atmak için 15.Mayıs.1919 da yola çıkan, “bazılarımızın ATATÜRK soyadını kullanmaktan hicap duyduğu” Mustafa Kemal, Anadolu’ya yalnız kendini ve yol arkadaşlarını getirmedi. Emperyalizme karşı koyma, yok etme azim ve iradesini de getirdi. Ve bunu bütün Anadolu’ya dağıttı.
Yardım ve yatakçıları hariç, tüm Anadolu ahalisinin el birliği ile kovulan emperyalizm, elbette intikamını alacaktı. Bandırma Vapuru’ndaki Mustafa Kemal’in ruhunu taşıyan ve emperyalizmle mücadeleyi sürdüren Anadolu’mun yiğit, aydın insanlarını; yerli işbirlikçileri, kurdurduğu silahlı veya silahsız taşeron örgütler ve tetikçileri aracılığıyla akla gelmedik yöntemler kullanarak yok ettiler ve halen de yok etmekteler. İsimlerini saymama gerek var mı? Ancak, Saygıdeğer Uğur Mumcu ve Deniz Gezmiş’i anmazsam kendime hakaret etmiş olurum!.
Biz de buna isyanımızı göstermek ve katkımızı sunmak adına, çöreklendikleri Orta Doğu’nun en merkezindeki Mekke’nin en merkezi, çevresi emperyalizmin kutsadığı devasa otellerle kapatılmış KUTSAL KABE’ye karşı dikilerek, abdestli, edepli ve geçmiş tüm sahabelerin duygularına tercüman olmanın vecd ve heyecanı ile “KAHROLSUN EMPERYALİZM” diye haykırmışız ve şimdi de “KAHROLSUN EMPERYALİZM VE YERLİ İŞBİRLİKÇİKLERİ” diye haykırıyoruz.
Esasen emperyalizmin gelişmesi ve semirmesi için, hepimiz el birliği ile çalışıyoruz. Nasıl mı? Arabalarımızın marka isimlerine, eczanelerimizde satılan ilaç, aşı vs. isimlerine ve pek çok tüketim ürününe bakmamız yeterli. Ülkemde üretilenleri de var. Siz patentlerine bakın. Biz tüketiyoruz, onlar semiriyor.
Samsundan yeni bir Mustafa Kemal beklemeyeceğiz. O’nun gibi düşüneceğiz. El birliği edeceğiz. Bu çemberi kıracağız. TEK YOL BU, BAŞKA YOL YOK
Bilgi güç demektir ama ÖNCE SAĞLIK.
AŞI, BESLENME, MASKE, MESAFE,TEMİZLİK
