GEÇİM DÜNYASI
Ekrem EKMEKCİOĞLU
UZAYLIYIZ
Uçsuz bucaksız.
Hesaplamalara göre 14 buçuk milyar Dünya yılı yaşında
olduğu söyleniyor, bilimcilerin kitaplarında.
EVREN dediğimiz şu devasa yapı.
Sayısını bilemediğimiz gök adalar.
Rengarenk giysileriyle dans eden gaz bulutları, bulutsular.
Kuyruklusu, kuyruksuzu Yıldızlar, sistemler.
Uydulusu, uydusuzu, yörüngelisi, yörüngesizi gezegenler.
Boşlukta başı boş gezen gök cisimleri ve nihayet;
insanoğlunun fütursuzca saldığı uzay çöpleri ile
daha da bilemediğimiz nice uzay varlıklarının düzenli,
düzensiz ama kendilerince belirli yörüngelerde birbirlerini
kovalayan gök cisimlerinin oyun alanı Evren, yani UZAY.
DÜNYA;
Bizim Dünya’mız. Evren’de sığınacak tek yuvamız.
Görkemli boşluğun bir ücra köşesinde sıkışık,
Samanyolu Gökadasının kıyısında yer tutmuş,
Güneşimiz sisteminin içinde, Evrensel bir Küre-i Zere.
VE İNSANOĞLU;
Bu ruy-i zeminde yer tutmuş, Zerre’nin de ZERRE’si.
Evren’de şekil ve biçimce, yaratılmışlarının en mükemmeli.
Üstelik bir de akıl ve düşünme yetisi var.
Kiminde çok, kiminde az.
Ne yazık ki, kimilerinde ise var, ama yok.
Çünkü üç kuruşluk çıkar amacıyla, başkasına devretmiş.
Bünyesinde barındırdığı adalet, iyilik, güzellik, doğruluk,
yalancılık, İkiyüzlülük, annelik, babalık, azim, hırs,
çalışkanlık, tembellik, iman, imansızlık, canilik, hırsızlık,
yardım severlik, sevmezlik, vatan severlik, vatan satarlık,
kahramanlık, gaflet, dalalet, hıyanet
ve daha nice marifetleriyle; İŞTE İNSAN.
Bu hengamede yarattığı veya yaratılan bir virüs,
Kahrolona 19, mutasyon yoluyla evrimleşiyor.
“Evrim yok” diyen beyinsizlere inat!
İnsanı dehşete düşürüyor. Evren, adeta insanı uyarıyor.
Ey İnsan! Kendine gel.
Sonunda insanın da mutasyonlaşacağı kesin.
Şimdi hepimiz;
Hayalimizde canlandırdığımız Uzaylılar misali,
kimimizin koluna, kimimizin boynuna süs olsun diye
ama kahır ekseriyetin ağzını, burnunu örter biçimde
taktığımız maskelerimizle yüz yüzeyiz.
Bize gerçekten uzaylı olduğumuzu anımsatıyor.
Zaten biz de Uzay’ın bir zerresi olarak, Uzaylı değil miyiz?
Ama bir farkla. Akıllı olanlar, akıllarını kullanıyor.
Akılını satanlarsa, akıllılara uşak oluyor.
****
Bu salgında kaybettiğimiz dünyada ve ülkemizdeki;
Başta tüm sağlık ordusunun kahraman neferlerini,
bebeğini göremeyen anneleri, yaşama doyamayan gençleri,
bilime ve sanata katkı yapmış güzel insanları,
her canın bir değer olduğu anlayışıyla tüm insanları
saygıyla anıyorum.
İnsanlık bunu elbette yenecektir.
Ve bundan sonra hiçbir şey: 2020 öncesi gibi olmayacaktır.
Umarım insanlık bundan gerekli dersi alacak,
çocuklarına ve geleceğe daha güzel bir yerküre bırakacak.
Bu tür felaketlerin,
Kişilerin çıkar hesaplarına alet edilmemesi dileğimle saygılar.
Sonunda uzaylıyız, vesselam.
Bilgi güç demektir ama ÖNCE SAĞLIK.
